Yardım |
Arama |
Bugünkü Mesajlar |
#1
|
||||
|
||||
![]() Saul Friedländer, Kafka: Utanc ve Sucluluğun Şairi, cev. Tuğce Aysu, İthaki Yayınları, Kalem ve Yaşam Dizisi: 4, Ağustos 2015, 200 s. [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ] [Arka kapaktan] Franz Kafka: Alman kulturu ve Yahudi kimliğinin arasında kalan, ikisinden de beslenen ancak her ikisine de ait olamayan, neredeyse kendi kendisiyle bile ortak noktası olmadığını itiraf eden modern bir yabancı, daimi bir surgun… "Kafka gibi bir yazar nasıl ortaya cıktı?" veya "Bir daha boyle bir yazar cıkabilir mi?" sorularının peşindeyseniz, bu kitabın size acacağı cok kapı var. Kapının ardında da, itiraflarını paylaşmayı bekleyen, kendini donuşturemese de okurlarını neredeyse yuz yıldır donuşturen bir yazar bekliyor. 2008'de Pulitzer Odulu kazanan unlu tarihci/yazar Saul Friedländer, bu kitabında Franz Kafka'nın gencliğini, gonul ilişkilerini, hastalık yıllarını utanc ve sucluluk duygularının etrafında ele alıyor ve uzun zamandır Max Brod'un sansurleriyle gizlenen Kafka'nın gercek portresini, yazarın hem kurgu eserlerinden hem de mektuplarından ve gunluklerinden hareketle durust bir şekilde resmediyor. Bu kitabı icinizdeki bocekle birlikte okuyacaksınız! [Tadımlık] Bu Gunlukler ve Mektuplar acıkca gosteriyor ki Kafka'ya hayatının buyuk kısmında işkence eden mevzular -varlığının ozunde bulunan, kendi yazıları hakkında mutemadiyen duşunmesi haric- cinsellikle ilgiliydi. Buraya kadar kimse karşı cıkmayacaktır: Kafka kadın arkadaşlarıyla cinsel ilişkiden korkuyordu, hatta acık acık iğreniyordu; (kendi deyimiyle) bunu bir ceza olarak goruyordu. Bazı eleştirmenler iktidarsızlıktan bahsediyor; Jacques Derrida, "Kanun Onunde" okumasında, anteportas ("kapı onunde") cağrışımını ozellikle Freudyen bağlamında kullanıyor ki o da erken boşalmadır. Orada utancın alanına giriyor olabiliriz, fakat ona rağmen sucluluk alanına girmemiz pek mumkun değil. Bizi daha fazla kurcalamaya bizzat Kafka teşvik ediyor. 26 Ağustos 1920'de, … Milena Jesenska'ya şoyle yazdı: "Ben kirliyim Milena, son derece kirli, bu yuzden saflık hakkında bu kadar bağrınıyorum. Kimse cehennemin en dibinde olanlar kadar saf şarkılar soyleyemez; meleklerin sandığımız şarkılar aslında onlarındır." Bir şey Kafka'ya işkence ediyordu, ama daha fazlasını soylemedi. Alıntıdır • PDF-cs • 4.24 MB [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ] * [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ] [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ] |