Yardım |
Arama |
Bugünkü Mesajlar |
#1
|
||||
|
||||
![]() ![]() 29 Aralık 1975'te Carşaf Doğdu Simavi Kardeşler mizah pastasında rakip oluyor. "Gırgıra ilk alternatif Hurriyet grubundan 1975'de cıkarılan "Carşaf"tı. 1985'e dek yayını surdu. Kadrosunda goze carpan isimler Semih Balcıoğlu, Nehar Tublek, Kande"mir Konduk gibi usta isimlerin yanısıra genc kuşaktan Mesut Ekener, İlhan Nalbant, Oznur Kalender, Bulent Duzgit, Bulent Arabacıoğlu, Bulent Ozdemir, İ. Bulent Celik, Aydın Gursel, Cafer Zorlu, Zeki Beyner, Nuik gibi isimler goze carpar. Carşaf Gırgır'ın sarı-siyahlığının aksine rengarenkti. Akbaba dergisine benzetilebilecek bir tarzı vardı. Carşaf'da politik mizaha yer vermekle birlikte hic bir zaman Gırgır olcusunde muhalif olmadı. Gırgır amatorlere yer vererek hem kendi kadrosunu oluşturmuş hem de gencliği yakalamayı bilmişti. Carşaf bunu bir adım ileri goturup fiili buluşulan, uygulamalı karikatur okulu actı oradan yetişen amatorleri mizah dunyasına kazandırdı." (Oğuz Aral) Carşaf Karikatur Dergisi Carşaf Mizah Dergisi?nin cıkarılmasına, Erol Simavi onculuk eder. Erol Simavi icin Guler; ?Erol Simavi, Hurriyet Gazetesi?nin sahiplerinden biridir ve Sedat Simavi?nin oğludur. İşine karikaturle cizerek başladıktan sonra, Kurtuluş Savaşı doneminde mizah dergileri cıkarmaya yonelen, Cumhuriyet doneminde ise gazeteciliğe soyunan bir sanatcının oğludur. Nezih Demirkent?in ?Medya Medya? kitabında da belirttiği gibi ?Kalemini satma, kır? sozunun sahibi, mesleğinin onurunu goz onunde bulunduran gazetecinin iki oğlundan biridir? diyor kitapta. Gırgır Dergisi?nin yaptığı patlamanın ve gosterilen ilginin ardından, Erol Simavi bir mizah dergisi cıkartmayı planlar. Bu iş icin de Tercuman Gazetesi?nin karikaturisti Semih Balcıoğlu?nu duşunur. Balcıoğlu, akademik eğitim gormuş iyi bir sanatcıydı. Onerisi de fena değildi aslında. Hurriyet Gazetesi?nde yarım sayfa yazı ve derginin başına gecmesi. Baba Simavi ile gecmişte olan yakın dostluğu, teklifi kabul ettirdi. O zamanlar cok satan Gırgır Dergisi?nde yazılı mizaha yer verilmiyordu. Bunun uzerine bir liste hazırlandı ve başına Aziz Nesin yazıldı. Hikmet Feridun Es, Cetin Altan ve şiirleri ile gulmeceyi birbirine ekleyen Umit Yaşar Oğuzcan da eklendi. Herkeste heyecan, Hurriyet Gazetesi?nin cıkardığı eklerinden sorumlu olan Cetin Emec de ise kuşku vardı. ?Acaba becerebilirler mi?? Bu genc kadronun amacı ise, yeteneklerini emekle birleştirmek, okuyucunun duşuncesiyle butunleşebilmekti. Derginin ilk sayısı cıktığında, kapağında Semih Balcıoğlu?nun cizgileriyle devrin Başbakanı Suleyman Demirel vardı. Başının uzerinde gorkemli yapısıyla İstanbul Universitesi. Kapının onunde oğrenciler kavga ediyorlardı. 1980 oncesi oğrenci olaylarının anlatıldığı bu karikaturde, Demirel?in başı iri ve yuz cizgileri geliştirilerek cizilmişti. Semih Balcıoğlu, siyasi parti genel başkanları ile roportaj yapmak ister. Donemin başbakan yardımcısı Turkeş ile de goruşecektir. Roportaj başlar ve sorusunu sorar. ?Şu anda başbakan yardımcısısınız. Turkiye?nin geleceğini nasıl buluyorsunuz?...? Turkeş ellerini kaldırır, iki yana acar ve der ki, ?Bulutların arasından ışık huzmeleri aşağıya doğru gelir, bunun gibi Turkiye?nin de geleceği pırıl pırıl olacak.? Tam o sırada da elektrikler kesilir. Dergiye bu sure icinde surekli yeni isimler eklenir. Genc mizahcıların buluşma noktası haline gelir dergi. Bulent Duzgit, Kandemir Konduk, Mesut Ekener, Suavi Sualp, Sinan Gurdağcık, Bulent Arabacıoğlu ve daha bircok isim. Yirmi beşinci sayıda kapağı Bulent Arabacıoğu cizer. Politik bir espriyi sağlam cizgiler ve guzel bir kompozisyon ile anlatır kapakta. Cizgide Demirel, Turkeş, Erbakan gibi liderler pehlivan kılığındadır. Ecevit?in elinde ise davul. Cizginin altında da yine onun sozleri. Şoyle yazar: ?Dort pehlivan cıktı meydane, hepsi de birbirinden merdane.? Karikaturun şakayla karışık yıkıcılık kuralı ortaya konulmak istenmişti. Otuz yedinci sayıda ise Kandemir Konduk ve Bulent Duzgit?in hazırladığı, ?Donkişot do la Suleyman? adlı resimli roman vardı. Cervantes?in hiciv taşıyan onemli eserine Suleyman Demirel?i eklemişlerdi. Demirel, romanda olduğu gibi yel değirmenine saldırırken konuşur. ?Hucum Şanso! Hucum! Değirmeni sağa dondurmek icin!? Carkların uzerindeki sersemlemiş durumdaki halk ise oturur vaziyette gosterilir. Cervantes ise olanları şaşkın bir halde izler. ?Hey bu bizim Donkişot değil mi? Ne kadar da değişmiş. Zamane şovalyesi ne olacak? diyordu. 1992 yılının başlarına gelindiğinde ise Carşaf Dergisi, Hurriyet Gazetesi?nin eki şeklinde 1-2 hafta kadar daha cıkarılır, ardında da sessiz sedasız yayın hayatına son verilir. Boylece 18 yıl boyunca politik ve sıradan hayatın nabzını tutan Carşaf Mizah Dergisi, tarihteki yerine gomulur. Hurriyet Gazetesi?nin uzun yıllar genel mudurluğunu yapan Nezih Demirkent?in ve konuyla ilgili bircok kişinin Carşaf Mizah Dergisi?nin kapatılışıyla ilgili yorumlarını da kitapta bulabilirsiniz. Ancak Demirkent?in şu yorumu onemli; ?Derginin cıkması ve yayımlanması icin buyuk istek duydum. Elimden geleni yaptım. İyi bir dergi idi, ne var ki, değerli mizah ustalarının katkılarına rağmen omru kısa surdu. Sulu mizahla kara mizah birbirine karışınca, arabesk mizah toplumu salladı. Tum mizah dergilerinin de aynı yolu takip etmesi sonucunda, okuyucu da mizahın bu olduğunu zannetti. Aynı şekilde Carşaf Dergisi?nde de, ilerinin genc mizahcıları yer aldı. Kazanıldı. Sonraları derginin rotasının değiştirilmesi ve arabesk mizahın dergiye hakim olmasıyla birlikte dergi değer kaybetmeye başladı. Alıntıdır |