Yardım |
Arama |
Bugünkü Mesajlar |
#1
|
||||
|
||||
![]() ![]() EDİTORDEN Kıymetli Dostlar, Bireysel olarak tum eksik ve kusurlarımıza rağmen bir araya geldiğimizde; birlikte İyi olanı destekleyen, taltif eden, kotu olanı kınayan toplumsal yapımız var. Efendimizin “Hayırlı işlerde acele ediniz…” buyruğundaki gibi karınca kararınca iyi şeylerin bir ucundan tutmayı seviyoruz ve hemen olması icinde birbirimizi teşvik ediyoruz. Coğu zaman hesapcı değil hasbiyiz. Plansız da olsa İyi niyetle başlanılan her işin yolda bir şekilde duzene gireceğini ve tamamına ereceğini inanıyor, inanmak istiyoruz. Onumuze bir mesele geldiğinde detaylı fizibilite yapmayı duşunmeyen, hemen işe koyulan atılgan bir tarzımız var. “Turk gibi başlamak” şeklinde overken yeren bir deyimimiz var. Lakin bu ozelliklerimiz cesaret gerektiren işlerde avantajımız olurken, ince işcilik ve stratejik planlama gerektiren işlerde ise temel zaafımız olarak ortaya cıkıyor. Belki bu hasbi yapımızdan dolayıdır; cesareti yuceltiyor, asker millet olmakla ovunuyor, bizleri sıkıntılarımızdan tek başına liderlerin kurtaracağını zannediyoruz. Kahraman eksiği cekmiyoruz ama toplumu ihya ve inşa edecek mutefekkirlerin kıymetini bilmiyoruz. Kurtarırken becerikli, ihya ve inşa ederken ağır ve hantal kalıyoruz. Yonumuzu beğenmiyor, cok kolay kararlar verip yon değiştiriyor, lakin nereye gitmek istediğimiz, nasıl gideceğimiz, aldığımız kararların bizi istediğimiz yere goturup-goturemeyeceği uzerinde pek calışmıyoruz… Gozumuz ve gonlumuz, eğitim politikalarında zaaflarımızı en aza indirecek daha fazla istişare ve kurumsal aklın yansımalarını gormek, ozetle; “Plansızlık her sektorde kotudur lakin ozelikle eğitim alanında taşıyamayacağımız bir lukstur” cumlesinin altını cizmek istiyoruz… Toplumsal yapımız bir yana kişisel zamanlarımızı yonetirken bile planlama yapmanın zor olduğu donemlerden geciyoruz. İcinde bulunduğumuz pandemi surecinin kontrol altına alınmasını ve planlandığı gibi 13 Eylul sabahında oğrencilerimizle buluşmayı canı gonulden arzu ediyoruz. Ona gore kişisel ve eğitim sureclerini planlamak, planlarımızı uygulayabilmek ve surecin sonunda da tum oğrencilerimiz ve eğitim calışanlarımız icin en fazla faydanın uretilebilmesini istiyoruz. Kıymetli Dostlar, bu sayımızda “EĞİTİM VE İSTİHDAM” konusunu calıştık. Sizlerin de okurken fark edeceği gibi istihdam konusu sadece iş guc sahibi olmakla ilgili değil, sorun sadece bireyi ve onun yakın cevresini ilgilendiren bir mesele de değil. “Eğitim ve İstihdam” meselesinin bireyin topluma ve ulkeye aidiyetinden başlayarak, toplumdaki şiddet ve suc oranları ile cok yakından ilgisi bulunmaktadır. Mesele normal bireylerin yetiştirileceği aile ocağının huzuru kadar, ulkenin en kıymetli birikimi olan beşeri sermayesinin ulke kalkınmasına etkisi ve etkisizliği ile de cok ilgilidir. Cok iddialı olur mu bilemem ama birkac yerde dile getirmişliğim vardır. “Toplumda huzuru sağlayabilmek icin insanlara iki imkÂnı sunmak, bu imkÂnlara sahip olmasını sağlamak gerekir. Bunlardan birincisi her bireyin normal bir aile/akraba cevresine sahip olması gerekir. Gerekir ki kişi herhangi bir yanlış fiil icerisine duşmekten ailesini akrabalarını/sevdiklerini utandırma endişesi ile geri durabilsin, sakınabilsin. İkincisi de her insanın ozellikle de yetişkin erkek nufusun sabah kalktığında gidecek bir işinin olması cok onemli.” Vesselam. BAYRAM YILMAZ [Sadece kayıtlı ve aktif kullanıcılar bağlantıları görebilir. ] |